9 Haziran 2017 Cuma

Seyfüddevle'nin Bizanslılara Direnişi; Nikaforun Suriye'yi İşgal Etmesi

Yaklaşık yarım asır önce Bizans Ordusunda başlayan canlanma, Girit'i alan (961) imparator Nikafor Fokas (h. 9634-9) idaresinde devam ederek arttı. Nikafor, 965'de, Akdeniz'de çok uzun bir süredir üstünlüğü ellerinde bulunduran Müslümanlar için ağır bir darbe olan ve kendisine denizde de hakimiyeti sağlayan, Kıbrıs'ın işgalini gerçekleştirdi. Kıbrıs, Osmanlı Türklerinin adayı fethetmesine kadar (1571), Ortaçağın kalan dönemlerinde Hristiyanlartn elinde kaldı. Adadaki Osmanlı hakimiyeti, bundan sonra iki asır daha sürecekti.[86]

Karada, istilacı Nikafor'a karşı en güçlü muhalefeti, Hamdanilerin (905-91 arası Musul'da, 945-1004 arası Halep'te) en meşhur üyesi olan Seyfüddevle gösterdi. Ilımlı Şiilerden olan Hamdani prensliği, mensupları saf kan Arap olmakla övünen Arap Tağlib kabilesi tarafından, Musul başkent yapılarak, el-Cezire'de (Dicle ve Fırat arasındaki toprakların Kuzey bölgesi) kurulmuştu (905). Seyfüddevle 944'de Suriye'ye doğru ilerledi ve bölgede hakim olan Mısır ihdişidilerinden Halep ve Hu-mus'u alarak bir yıl sonra burada hanedanlığın başka bir kolunu kurdu.

Seyfüddevle, daha sonraları, Bizans imparatorluğunun silahlı kuvvetlerine karşı verdiği kahramanca savaşla meşhur olacaktı. Hakimiyetinin büyük bir bölümünü korumayı başardı. Fakat Seyfüddevle'nin 51 yaşında iken ölmesinden sonra, Bizans saldırılarını engelleyecek ciddi bir direniş kalmıyordu. 968'de, Nikafor Suriye'ye girerek Humus'u yağmaladı ve Lübnan kıyılarını Trablus'tan Tarsus'a kadar yerle bir etti. 969 yılı sonlarina doğru, Yunan ve Romalılara Suriye başkentliği yapmış olan antik Antakya şehri (ykl. M.Ö. 300'de I. Seleucus tartından kuruldu) ele geçirildikten sadece bir ay sonra, Bizanslıların asırlardır yetiştirdiği en büyük asker-imparator Nikafor, kendisinden sonra imparator olan yeğeni Jean Zimeskıs (John Tzimisces-Araplar İbnu'ş-Şimşekik derler) tarafından öldürüldü.

Bir an için, Suriye'nin bütünüyle Bizans hakimiyetine gireceği sanıldı. Fakat Seyfüddevle'nin oğlu ve halefi olan Sa'düddevle Bizanslılarla Fatımüeri birbirlerine düşürerek bölgesini elinde tutmayı başardı; Fatımiler, aynı yıl Mısır'ı ele geçirerek, topraklarını Filistin'den Suriye'nin ortalarına kadar genişletmişlerdi. Nihayet 997'de, Fatımi hükümdarı el-Hakim (h. 996-1021) ile imparator Bfasil (h. 976-1025) arasında Suriye'nin büyük bölümü (neredeyse hepsini) Fatımilere bırakan bir anlaşma yapılacaktı. Hamdani hanedanlığı ise 1004'te sona erecekti.

Seyfüddevle, bir savaşçı olmanın yanında, büyük bir sanat, özellikle edebiyat hamisi olmakla şöhret bulmuştur. İslam Devletinin merkezi idaresinin dağılması, pek çok vilayet merkezinde edebiyatın gelişmesini sağladı. En parlak merkezlerden birisi de, kendisi de bir şair olan Seyfüddevle tarafından cömertçe teşvik edilen Halep'ti. Meşhur filozof Farabi (ö. 950), şair Mütenebbi (Ö.965), edebiyat tarihçisi ve muazzam bir eseri olan Kitabü'l-Egani (Şarkı Kitabı) müellifi İsfehani (ö. 967) gibi tanınmış isimler, muhteşem Hamdani sarayında ilmi faaliyetlerle meşgul olan “Seyfüddevle'nin dairesine” mensub olanlardan sadece üçüydü.

* [86] Kıbrıs'ın Müslümanlar tarafından ilk defa fethedilmesi 649'a kadar gider. Ada, iç savaşlarda kaybedilmiş, 804'te tekrar fethedilmişti.
Akdeniz'deki bütün büyük adalar, bölgesel yayılma için yapılan savaşlarda hem müslümanlar tarafından hem de Bizanslılar tarafından çok defa alınmış ve kaybedilmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder