Ortaklığa son vermek, birden fazla kimsenin bir maldaki karışık ve orantılı hisselerini birbirinden ayırd etmek demektir.
Aynı cins malların taksiminde ortaklardan biri taksime yanaşmazsa mecbur
edilir. Taksim edilecek ortak mallar ayrı ayrı cinslerden olunca
taksime yanaşmayan ortak zorlanamaz.
Ortakların kendi kendilerine taksim yapmaları caizdir. Çocuğun yerine velisi veya vasisi taksim yapar.
Bütün ortaklar kendi hisselerinden fayda temin edebiliyorlarsa onlardan
biri isteyince taksim yapılır. Eğer ortaklar zarar görüyorlarsa taksim
yapılmaz. İki ortaktan biri taksimden sonra hissesinden fayda sağladığı
halde, diğeri zarar görecekse, faydalananın isteği ile mahkeme taksim
yapar. Müşterek olan konaklar, araziler ve dükkanlardan her biri ayrı
ayrı taksim edilir. Her ev ise ayrı bir hisse olur. Binanın üst
katındaki iki hisseye karşılık alt kat bir hisse olur.
Paralar, ortakların rızası olmadıkça taksime dahil edilmezler.
Taksim edicinin,ortaklar arasında kur'â çekmesi gerekir. Kur'â'da herkes kendi ismine çıkan hisseyi alır.
Hakim veya onun vekili taksim yaptığı zaman bundan hiçbir hissedarın dönmeye hakkı yoktur.
Ortaklardan birine düşen hissede, diğerine ait önceden şart koşulmayan
su yolu veya yol bulunur ve bunları başka tarafa döndürmenin de imkanı
olmazsa taksim fesh edilir.
Ortaklar, hisselerini aldıklarını ikrar ettikten sonra onlardan biri
kendine düşen hissenin bir kısmının ortağının elinde olduğunu iddia etse
delilsiz kabul olunmaz. Bölenlerin, ortaklar arasındaki
anlaşmazlıklarda şahitliği kabul edilir.
Ortaklardan birinin yahut hepsinin ölümü ile menfaatı bölüşme akdi
bozulmaz. Ortaklardan birinin taksim istemesi ile muhayee akdi
(bölüşülmesi mümkün olmayan bir şeyi sıra ile kullanma) bozulur.
Bir konakta iki ortağın nöbetleşe oturmaları veya alt katta birisinin
üst katta diğerinin ikamet etmesi üzerine yapılan anlaşma caiz olur.
Ortaklardan her birinin, kendine düşen menfaatı kiraya vermeye ve
gelirini almaya hakkı vardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder