Alış-verişin meşruluğu hakkında Allahu
Teala Kur'an-ı Kerimde: "Allah alış-verişi helal ribayı (faizi) ise
haram kılmıştır (Bakara suresi, ayet 275),
"Ey iman edenler, birbirinizin mallarını haram sebeplerle yemeyin. Meğer
ki (o mallar) sizden karşılıklı bir rızadan (doğan) bir ticaret (malı)
ola." (Nisa suresi, ayet 29) buyurmuştur.
Satılan eşyanın, hakkındaki bilgisizliği giderecek derecede tanınması gerekir.
Zimmette olan, yani ödenecek olan paranın da miktar ve cinsinin bilinmesi şarttır.
Mutlak bir para sözü edilmişse bu, o memleket parasının revaçda olanına yorumlanır.
Ölçülen ve tartılan şeylerin ölçerek, tartarak ve toptan satışları caizdir.
Bir mal satılırken; onun parçası durumundakiler ayrı tutulamaz. Bir
ticari mal para karşılığı satılınca, veresiye olmadıkça paranın maldan
önce teslimi gerekir. Eğer mal, mal karşılığında veya para, diğer bir
para karşılığında satılırsa alan ve satan aynı anda beraberce teslim
ederler.
Önce peşin paraya satıp sonra veresiyeye çevirmek sahih olur.
Terbiye edilmiş olsun olmasın yırtıcı hayvanların, pars ve köpeğin satılması da helaldir.
Zımmiler (Müslümanların idaresi altındaki gayri müslimler) alış-verişde
müslümanlar gibidir. Onlara fazla olarak; içki ve domuz satmak da
serbesttir.
Dilsizin, anlaşılan işaretleri ile alış-veriş ve diğer akitleri
geçerlidir. Körün de alım-satım yapması caizdir. Karşılıklı olarak
alış-veriş akdini fesh etmek caizdir.
Bir kimsenin, görmediği bir malı satın alması caizdir ve malı gördüğü
zaman seçme hakkı vardır. Satıcının ise görmediği malını satmasından
dolayı seçme hakkı yoktur.
Mutlak bir alış-veriş satılan malın her türlü kusurdan uzak olmasını gerektirir.
Tüccar adetine göre, malın değerini noksanlaştıran herşey kusurdur.
Müşteri malın kusurunu öğrendiği zaman, dilerse onu tam bedeli karşılığında kabul eder, dilerse de red eder.
Müşteri, satın aldığı malda bir kusur bulsa, diğer bir kusur da yanında
iken meydana gelse satanın rızası olmadıkça o malı geri veremez.
Ancak kusurun aldığı zamanki bedelini satandan alır.
Fasid alış-veriş, malı sahiplenmesi ile mülkiyet ifade eder.
Bu alış-verişi alan ve satandan her birinin bozmaya hakları vardır.
Akdi fesh ederken satılan malın mevcut, olması şarttır.
Müşterinin teslim almadan önce, malı satması, azad etmesi, başkasına
bağışlaması caiz olur. Bu durumda müşteri malı teslim aldığı zamandaki
-kıymeti ile satılan cinsten ise- kıymetini ve -misliyle satılan cinsten
ise- mislini satıcıya öder.
Batıl alış-veriş mülkiyet ifade etmez. Bu alış-verişle alınan mal müşteri yanında emanet olarak bulunur.
Leş, kan, içki, domuz, leş ile temiz eti birlikte satmak batıl (boş, çürük)dır.
Balıkları ve kuşları avlamadan satmak caiz değildir.
Hayvanın karnındaki yavruyu, daha henüz sağılmamış sütü, hayvanın
sırtındaki yünü, koyundaki eti, iki elbiseden herhangi birini
(belirtmeden) satmak caiz değildir.
Bir malın ay başında teslim edilmek üzere satışı caiz olmaz.
Arılar kovansız, ipek böceği de ipeksiz satılmaz.
Hasat, meyve toplama, harman ve hacıların gelme zamanına kadar olan
veresiye satışlar caiz olmaz. Ancak daha önceden veresiyeyi
kaldırırlarsa bu alış-veriş caiz olur.
Cumanın ilk ezanı okunurken alış-veriş yapmak mekruhdur.
Bir fiyat üzerinden alış-verişi bitiren iki kimsenin, fazla fiyat vererek aralarına girmek mekruhdur.
Alıcısı olmadığı halde, alıcı gibi görünerek başkasını teşvik için malın değerini arttırmak mekruhtur.
Şehre mal getirmekte olan kafileyi yolda karşılayıp, şehre girmeden
mallarını almak (hem şehir halkına yüksek fiyatla satılacağından ve hem
de kafilenin mevcut fiyatları bilemeyeceklerinden dolayı zarara
uğramaları düşünüleceğinden) mekruhdur. Fakat bununla beraber bu türlü
alış-verişler caizdir.
Satış Çeşitleri
Tevliye: Bir malı, mâl oluş fiyatına kârsız satmaktır.
Murâbaha: Alış fiyatına kâr koyarak satmaktır.
Vazi'a: Bir malı alış fiyatından noksan fiyata satmaktır.
Boyama, dikiş, gıda maddelerini bir yerden diğer yere nakletme, simsar,
hayvan sevk etme masrafları da ilk alış fiyatına ilave edilir. Bu
durumda satıcı, "bana şu kadara mal oldu" demelidir.
Satıcı kendi nafaka parasını, çoban, doktor, bakıcı ve öğretmen ücretlerini ve kira parasını ilk alış fiyatına ilave edemez.
Müşteri, mal oluş fiyatına aldığı bir malda aldatıldığını anlarsa ücretini, mal oluş fiyatından öder.
Karla satışda aldatıldığını; yani kendisine söylenenden fazla kar
alındığını anlarsa, ya tam fiyata malı kabul eder yada malı red eder.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder