Mükellef olan her akıllıya ilk önce farz olan Allahu Teâlâ Hazretlerinin varlığını, birliğini bilmek ve O'na iman etmektir.
Allah'ın varlığını, birliğini, ilim ve kudretini bilmenin yolu, sağlam, sağlıklı ve doğru bir muhakeme ve düşünüştür.
Akıl sahibi bir insanın, önce kendi varlığından başlayarak, kainatın
bütününü, göklerde ve yerlerde mevcut şeylerden herbirini, bunların
nereden ve nasıl geldiklerini ibret ve dikkatle düşünmesi, bunları
yaratıp var eden Allahu Teâlâ'nın varlığını ve birliğini anlaması ve
bilmesi için yeterlidir. Çünkü gerek kainatın, bütünü, gerek onu
oluşturan zerrelerden her biri ve bunlar arasında cereyan eden nizam,
bunlar üzerinde ezeli bir yaratıcının hâkim olduğuna, Allah'ın varlığına
ve birliğine, ilim ve kudretine şahadet eden bir delildir. Kâinât; her
satırında, her kelimesinde Allah'ın varlığı ve birliği okunan açık bir
kitabdır. Kendi nefsini ve kainatı iyi düşünebilen her akıllı, kendi
varlığından başlıyarak görmekte olduğu bu muazzam ve akıllara hayret
verici olan şu varlığı yaratan, bir idare eden ve bütün bunlar üzerinde
takdir ettiği gibi hükmünü yürüten bir kudret sahibinin varlığını anlar
ve bilir. Bu, aklı başında olan her insan için farz olan bir görevdir.
Çünkü, Kur'an-ı Kerim'in birçok ayetleri bununla emretmektedir.
Aklî bir muhakeme ile Allah'ın varlığını ve birliğini anlayabiliriz. Şu
kadar ki; Allahu Teâlâ'yı bu dünyada görmek nasıl mümkün değilse, O'nu
hakikatte bilmek de mümkün değildir. Aklımızla ve havas denilen duygu
vasıtalarımızla İlâhî hakikat idrak olunamaz. Buna beşer kuvveti yeterli
değildir. Bizim gibi madde alanında bile pek çok şeylerin hakikatını
anlamaktan aciz bulunan insanın, bütün maddiyat ve imkanlar dışında
kalan ve onlara hiçbir yönden benzemeyen Vacibü'l-vücud'un, Allah'ın
hakikatını, hüviyet ve mahiyetini anlayamıyacağı pek tabii bir şeydir.
Bunun içindir ki, Allahu Teâlâ bizi bununla mükellef tutmamıştır ve hatta bundan men edilmişizdir.
Peygamberimiz bu konuda şöyle buyurmuştur:
"Allah'ın varlığını, birliğini anlamak için göklere bakın, yere bakın,
kendi nefsinize bakın ve bütün bunların yaratılışındaki, akıllara hayret
veren incelikleri, bunların kendiliğinden olup olamayacaklarını
düşünün; çünkü bunlar Allah'ın varlığını, birliğini gösteren
belirtilerdir.
Lakin, Allah'ın zatını, mahiyetini düşünmeyin, Allah acaba şöyle midir?
böyle midir? O'nun görmesi, işitmesi nasıldır? diye düşünmeye
kalkışmayın. Zira buna kudretiniz yetmez; ne kadar özenseniz bunu
hakkiyle bilemezsiniz. Şaşırırsınız; bilgi ve görgü ölçüleriniz buna
yetmez".
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder