18 Kasım 2017 Cumartesi

NİKAH

Bir akit neticesinde meydana gelen birleşme ve bir araya gelmeye nikah (evlenme) denir.
Normal bir durumda (kadına karşı nefsinde aşırı bir arzu duymayanlar için) evlenmek müekked bir sünnettir ve insanlardan evlenmeleri istenilir. Şiddetli bir şehevi taşkınlık ve arzu halinde evlenmek farzdır.
Kadının haklarını yerine getirememekten korkulursa evlenmek mekruh olur.
Nikah meşru bir akittir ve müstehaptır. İnsanlar evliliğe teşvik edilmiştir.
Evliliğin meşruluğu kitap, sünnet ve icma ile sabittir. Kur'an'da "İçinizden bekarları ve kölelerinizden, cariyelerinizden salih (mü'min) olanları evlendirin" (Nur suresi ayet 32) buyurulmuştur. Yine Peygamberimiz (s.a.v.) "Nikahlanın çoğalın, çünkü ben kıyamet gününde diğer ümmetlere karşı sizin çokluğunuzla övünürüm",
"Evlenmek benim sünnetimdir. Kim benim bu sünnetimden ayrılırsa o benden değildir" buyurmuştur.

Nikahın rüknü; icab ve kabuldür.
Müslümanların nikahı ancak iki erkek şahit yahut bir erkek ile iki kadın şahit huzurunda kıyılır.
Şahitlerin hür ve müslüman olmaları şart, adil olmaları ise şart değildir. İki körün şahitliği ile de nikah kıyılır.
Birbirlerine haram olanlar.
1- Annesi ve nineleri,
2- Kızı ve kendi evladından olan kızları,
3- Kız kardeşi, kız ve erkek kardeşlerinin kızları,
4- Babasının ve annesinin kız kardeşleri,
5- Hanımının annesi ve eğer zifafa girmişse hanımından olan üvey kızı,
6- Baba ve dedelerinin aileleri,
7- Oğlunun ve torunlarının aileleri haramdır.
Eşini boşayan bir erkek, iddeti bitinceye kadar ne onun kızkardeşi ile ve ne de başka bir kadınla evlenemez.
Mecûsî ve putperest, kâfir kadınlarla evlenmek haramdır. Yahudî, hıristiyan veya yıldızlara tapan (sabiî) kadınlarla evlenmek câizdir.
Mut'a nikâhı (bir erkeğin belli bir para veya mal karşılığında, belli bir süre için bir kadınla anlaşarak, onunla evlilik hayatı yaşaması) haramdır.
Evlenmede denklik
Nikahda (erkeğin kadına) denk olması aranır.
Denklik şartları şunlardır:
1- Soyda denk olmak,
2- Din ve takva (fazilet ve ahlak sahibi olmak) da denk olmak,
3- Sanatta denk olmak,
4- Hürriyette denk olmak,
5- Malca denk olmak.

Mehir
Kadının nikahlanınca kocasından almaya hak kazandığı muayyen miktar mal veya paradır. Kadın kocasından bir nikah parası alır.
Mehirsiz nikah olmaz. Mehir, nikah yapılırken kararlaştırılır. Eğer kararlaştırılmamışsa kızın emsallerine göre sonradan mehir tayini yapılır. Mehir peşin verildiği gibi sonraya da bırakılabilir. Mehir tamamen kızın hakkıdır. Ona kızın babası el koyamaz.
Düğünlerin israfa dayanan örf ve adetlerine onu heba edemez.
Mehrin en az miktarı on dirhem (28,05 gr) gümüş veya on dirhem kıymetinde başka bir maldır.
Mehir ancak mal sayılan şeylerden verilir. Mehir on dirhemden az olarak kararlaştırılmışsa kadın yine on dirhem alır.
Mehir tayin edilince zifafa girmekle veya karı kocadan birinin ölümü halinde onu tam olarak ödemek kocanın borcu olur.
Erkek karısını birleşme olmadan önce boşarsa kararlaştırılan mehrin yarısını ödemesi gerekir.

TALAK (BOŞANMA)
Boşama üç şekilde olur
1- Ahsen (en güzel) tarzda boşama:
Kadın hayızdan temizlenmiş halde iken ve bu temizlik müddeti içerisinde onunla cinsi münasebette bulunulmadan bir talak ile boşamak ve iddeti bitince kadını terk etmek en güzel tarzda boşamaktır.
2- Hasen (güzel) tarzda boşama:
Bir kadını içinde cinsi münasebet yapılmamış olan üç temizlik müddeti içerisinde ayrı ayrı üç talak ile boşamaktır.
3- Bid'at (sonradan çıkmış, İslâm'dan olmayan) üzere boşama:
Tek bir sözle üç veya iki talak boşamak yahut bir temizlik müddeti içerisinde kadına dönmeden onu bid'at üzere boşamaktır.

İNSANIN AİLESİNE KARŞI VAZİFELERİ
Anne, baba, büyük anne, büyük baba, amca, hala, dayı gibi yakın akrabalarında dahil olduğu milleti oluşturan çekirdek İslâm'da çok önemli bir yer tutar.
Peygamber Efendimiz "Sizin en iyiniz, hanımlarına karşı en iyi olanınızdır" buyurmuştur.
Diğer bir hadisinde de ".. Kadın da kocasının evi ve çocuklarının çobanı (muhafızı)dır..." demiştir.

Karı-kocanın birbirlerine karşı görevleri
Karı-koca, birbirlerine samimi bir sevgi ve saygı beslemelidirler, Koca, ailesinin rızkını helal yoldan kazanmaya çalışmalı ve mutluluğu yuvasında aramalıdır. Koca ailesinin inanç, ibadet ve ahlakî yönden eksiklerini düzeltmeye çalışmalıdır. Erkek, eşine karşı daima nazik davranmalı, kaba ve kırıcı olmamalıdır.
Kadın ibadetlerinde titiz olmalı, haramdan sakınmalı, iffetine düşkün olmalı, namusuna söz getirmemelidir.
Kadın ev idaresinde kocasına yardımcı olmalı, onun kazanıp getirdiklerini israfa kaçmadan harcamalıdır, tutumlu olmalıdır.
Çocuk terbiyesinde karı-koca hassas davranmalı ve bu konuda her biri üzerine düşeni titizlikle yerine getirmelidir.

Ana ve babanın çocuklarına karşı vazifeleri
Çocukların maddi ve manevî ihtiyaçlarını karşılamak, çocuklara karşı sevgi ve şefkat göstermek, onlarla ilgilenmelidir.
Çocuklara güzel ad koymak ve sünnet ettirmek, tahsil ve terbiyelerini yaptırmak, ahlakî yönden kendilerine iyi örnek olmalıdırlar. Çocuklarını faziletli, dindar ve vatansever olarak yetiştirmek. Çocukların kötü yola gitmelerini önlemek, zamanın gelişmesine ve meselelerine göre hayata hazırlamak ve sorumluluk sahibi olarak yetiştirmek ana-babanın çocuklarına karşı vazifeleridir.

Çocukların ana ve babalarına karşı vazifeleri
Ana ve babaya itaat etmek, iyilik yapmak, saygısızlıktan sert davranışlardan kaçınmak, onların kalplerini incitmemek, onlara "öf" bile dememek, yaşlılıklarında şefkatli davranmak, güler yüz göstermek, yanlarında ise sürekli hizmet etmek, başka yerde iseler ziyaretlerine gitmek, hiç ihmal etmemek, her vesileyle hatırlarını sormak, gönüllerini almak, isteklerini yerine getirmek, çağırdıkları zaman hemen koşmak, onların mutluluk getiren tavsiyelerine sahip çıkmak, onları her konuda memnun etmeye, hayır dualarını almaya çalışmak, öldüklerinde onları daima rahmetle anmak, varsa vasiyetlerini yerine getirmek, baba dostlarına saygı göstermek, onlar için kıyamete kadar amel defterlerinin açık kalmasına vesile olacak hayırlı işler yapmak.

Kardeşlerin birbirlerine karşı vazifeleri
Büyük kardeşler küçüklerine sevgi ve şefkat göstermeli, küçükler de büyüklerine saygı ve hürmette kusur etmemelidir. Kardeşler arasında birlik, beraberlik ve dayanışma olmalıdır. Maddi menfaatler onların samimiyetini zedelememeli. Kardeşler aralarını bozmak isteyen dedikoduculara kanmamalı, birbirleri hakkında daima iyi kanaat beslemelidirler. Kalplerinde kıskançlığa yer vermemelidirler, kuvvetli zayıfı, zengin olan kardeş yoksul olanı daima himaye etmelidir. Ayrıca halalara, teyzelere, amcalara, dayılara ve akrabadan sayılan herkese sevgi ve saygı beslemeli, onlarla ilişkiler devam ettirilmelidir.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder