Vekatelin sahih olabilmesi için müvekkil
(kendi yerine vekil tayin eden) in tasarruf etmeye sahip olması ve
tasarruflarından doğan hükümleri yerine getirmesi gerekir.
Vekilin de yetkili kılındığı işe aklının ermesi ve o işi benimsemesi
şarttır. Müvekkilin bizzat kendi başına yaptığı akitlerde bir başkasını
vekil tayin etmesi caizdir. Her çeşit hukuk davalarının ve haklarının
alınması, verilmesi için vekil tayin etmek caizdir. Ancak had ve kısas
cezasını gerektiren davalarda vekil tayin etmek caiz olmaz. Çünkü
müvekkil olmadan had ve kısas cezalarına ait hakkın istenmesi caiz
olmaz.
Müvekkilin, hasta veya yolcu olması müstesna hasmın rızası olmadan bir davaya vekil tayin etmek caiz değildir.
Vekil satın aldığı malı müvekkiline teslim ederse, müvekkilin izni
olmadan maldaki kusur yüzünden onu geriye iade edemez. Müşteri satın
aldığı malın bedelini müvekkile vermemek hakkına sahiptir. Fakat
müvekkile ödemesi de caiz olur. Vekilin, müvekkili adına yaptığı her
akitten doğan haklar müvekkile ait olur.
Bir malı satın almaya vekil tayin eden kimsenin; o malın vasfını,
cinsini veya ödenecek bedelin miktarını söylemesi gerekir. Ancak vekile
"uygun gördüğünü al" denilirse bir açıklamada bulunmak gerekmez.
Belirli bir malı satın almaya vekil tayin edilen kimsenin o malı
kendisine almaya hakkı yoktur. Para cinsi belirtilmeden bir malı satın
almaya vekil olan kimse onu yürürlükde olan o devletin parası dışında
herhangi bir para cinsi ile alırsa veya müvekkil tarafından cinsi
bildirilen paradan başka çeşit para ile satın alırsa yahutda vekil kendi
yerine başka bir vekil tayin ederse alış-veriş kendi adına yapılmış
olur.
Eğer satın alınacak mal belirtilmemişse vekil bunu kendi adına satın
almış olur. Ancak parasını müvekkilin malından öderse veya müvekkil için
satın almaya niyet etmişse mal müvekkil için satın alınmış olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder